Atölyemizde Kullanılan Teknikler

Filiz Takı Atölyesi’nde ağırlıklı olarak peyote, hapishane işi, mine, gümüş kabartma ve işleme, iğne oyası, dantel ve kıstı gibi teknikler kullanılmaktadır. Bu tekniklerden bazılarını kısaca tanıyalım:

Peyote
Peyote, çok küçük boyuttaki miyuki boncuklar ve kum boncuklar kullanılarak iğneyle yapılan bir “boncuk örme” tekniğidir. Günümüzde peyoteden yapılan takılar ilgi çekmektedir.



Hapishane işi
Kum boncuk, Swarovski, Uzakdoğu ve Çek kristalleri gibi materyaller kullanılarak, tığ ya da misina yardımıyla yapılan örme tekniğine verilen isimdir. Son yıllarda takı yapımında sıklıkla kullanılmaktadır.



Gümüş işlemeciliği ve gümüş kabartma
Gümüş, Kalkolitik Dönem’den bu yana ağırlıklı olarak süs eşyası ve para yapımında kullanılan bir metaldir. Gümüşü işlemek ve süslemek için kazıma, kabartma, delme, telkâri, mine gibi çeşitli teknikler ve renkli cam, değerli taş gibi malzemeler kullanılır. Ülkemizde adı gümüş işlemeciliğiyle anılan yerlerin başında Trabzon, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep ve Beypazarı gelir.




Mine (Shippo)
Mine, cam tozlarının, altın, gümüş ve bakır yüzeyler üstüne uygulanarak yüksek ısıda (750-1000 derece) fırınlanmasıyla oluşur. Fırınlama işlemi sonrasında oluşan oksitlenme çeşitli yöntemlerle temizlenir. Böylece renkleri ve parlaklığı solmayacak, estetik ürünler elde edilir. Yapımı oldukça zahmetli olan, bilgi ve beceri isteyen bir tekniktir.



Japonların shippo olarak adlandırdığı mine tekniğinin, M.Ö. 1500’e kadar uzanan bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Bizans Dönemi’nde bir sanat dalı olarak ünlenen mine, Ortaçağ ve Rönesans boyunca gelişimini Avrupa’da sürdürmüştür. Japonya ve Çin’e de Avrupa’dan geçtiği bilinmektedir. Osmanlı Dönemi’nde ise özellikle takı, kahve fincanı, çeşitli kutular ve nargile üzerine uygulanmıştır.

Kıstı
Anadolu'da elle işlenerek yapılan boyun takılarına “Kıstı” denir. Genellikle kumaş veya çeşitli iplerden örülmüş zeminler üzerine boncuk, para, metal, yarı değerli taş vb. materyallerin uygulanmasıyla tasarlanır.